Simce Nasıl Konuşulur? – Sim Dili İncelemesi | Gamesfrm.com
 

Simce Nasıl Konuşulur? – Sim Dili İncelemesi

RuLing

İşsiz Moderatör
Yönetici
Haber Editörü
Sosyal Editör
Katılım
28 May 2018
Mesajlar
3,895
Tepki puanı
222
Konum
Diyarbakır
Simce bir dil değil, sanat dalıdır aslında. Peki neden bu sanat dalının hakkında biraz daha konuşmuyoruz? Buyurun yazımıza!

Simce bir duygu dilidir
Hani serçe parmağınızı yatağın kenarına çarptıktan sonra tek ayağınızın üzerine zıplayarak kelimesiz ama küfürlü bir bağırtıyla —“hasskkkeöööö”— duygularınızı dışa vurduğunuz zaman var ya? Heh, işte o zaman Simce konuşuyordunuz. Ağzınızdan çıkıp evinizde dolaşan o boğuk, çaresiz ve sinirli sesinizin tıpatıp aynısı büyük ihtimalle herhangi bir Sims oyununda şu ana kadar duyulmamış olsa da çıkardığınız seslerin aktardığı duygular The Sims’in o ikonik dilini akıcı bir şekilde konuşmanın en önemli unsuru aslında. O kederli sesiniz, “Ayağımı çarptım” sözünün anlatabileceğinden çok daha fazla şey anlatıyor. Duygular; Sim dilinde ses diziminden, fonetikten çok daha önemli.

the-sims-4-emotions.jpg


1996’da oyunun yapımcılarına kafayı yedirten sorunun çözümü tam olarak duygulardı. Simler gerçekçi bir şekilde iletişim kurmalıydı -ee, hayat simülatörü nihayetinde- fakat İngilizce kelimeler kullanmak hem sürekli aynı şeylerin söylenmesine hem de hikayeleri oyuncuya ait olan karakterlerin ağzına sözcüklerin resmen tek tek koyulmasına sebep olacaktı.

Oyunun ses direktörü Robi Kauker, Simce ile ilgili “Oyuncu tarafından oluşturulan hikayenin yaratıcılık problemini çözmek için Simceyi geliştirdik. Simce, oyunda gerçekleşen olayları kesin bir anlam vermeye gerek kalmadan duygusal bir bağlamda sunabiliyor. Yani iki adet Sim muhabbet ederken kendilerinin hava durumuyla alakalı mı, komşuluk ilişkileri hakkında mı yoksa bambaşka bir şey ile ilgili mi konuştuklarına karar vermek oyuncuya kalıyor.” ifadelerini kullandı.

Kurgusal dillerin kullanımı
Simce
Elfçe
Game of Thrones, Yüzüklerin Efendisi ve diğer birçok fantastik film gerçek diller gibi akıcılıkla konuşulan kurgusal diller üretti. Elfçenin ve Dothraki dilinin dil bilgisi açısından zenginliğinin Orta Dünya ve Essos’u daha gerçekçi göstermesine rağmen aynı dilbilimsel inceliklerle video oyunlarında nadiren karşılaşıyoruz.

Kauker’a göre bunun kısmen sebebi The Sims gibi oyunlarda oyuncuların evreni oluşturmakta aktif bir rol alması, ki bu da oyun geliştiricilerinin daha özgürlükçü bir yaklaşımda olmasını gerektiriyor.

“Televizyonda, filmlerde, kitaplarda önceden düzgünce belirlenmiş bir hikayeyle karşılaşıyoruz. Bu eserlerin yaratıcılarının dili önceden tanımlamaması yanlış olur. The Sims ise bu yaratıcı rolü oyunu oynayanın ta kendisine veriyor. Oyuncu, oyunla beraber hikayeler ve kendi hayatı hakkında gerçekler geliştiriyor.”

Uzun lafın kısası, Simce konuşmak istiyorsanız yaratıcı olacaksınız. Kauker ve ekibi aşağı yukarı bir şeyler ifade eden 200’ün altında kelime türetti fakat bu kelimeler hiçbir zaman tamamen aynı senaryolarda kullanılmıyor.

Örneklemek gerekirse, “Nooboo” kelimesi “Bebek” anlamına geliyor fakat bu kelime herhangi bir Sim bebek tutarken de, yaş söylerken de, başka bir Sim’in hareketiyle ilgili görüş belirtirken de kullanılabiliyor. Yani “Nooboo” kelimesini tam olarak “Bebek” olarak değil de “Gençliğin pratik, kültürel ve sosyal gerçekliklerini anlatan söz” olarak tanımlasak daha doğru oluyor. Bu durum da kelimeleri şartlara göre değiştirerek kulanabilmemize ve farklı durumlara uyacak sözcükler icat edebilmemize imkan veriyor.

Simce Şarkılar
Gerçek hayatta konuşulan Simcenin en iyi örneğini de şarkılarını oyun içinde kullanılması için çevirten şarkıcılarda görüyoruz. Paramore, Jason Derulo ve My Chemical Romance gibi isimler bazı şarkılarının Simce kaydını dili geliştiricilerin prensipleri altında olmalarına rağmen istedikleri biçimde şekillendirebilecek özgürlükle aldı.

Örneğin Katy Perry’nin “you’re yes then you’re no” sözü “fa hit tinap blow” olarak çevrilirken “Cause you’re hot then you’re cold” sözü Simcede “ka vahap ni nap col” cümlesine dönüştü.


Simce 23 yaşında ve hala gelişmekte olan bir dil. 1996’da her Sim’in ifade etmek istediği şey bal gibi ortadaydı fakat her yeni oyun ve eklenti paketiyle dile daha çok ince ayrıntı ve karmaşıklık girdi. Ardı ardına gelen her ses sanatçısına canlandırdıkları olayla ilgili kendi hisleri doğrultusunda kendilerini ifade etme özgürlüğü tanındı, ve bu da Sim dilinin kendilerini seslendiren kişiye özgü birçok duygusal ifadeye sahip olmasını sağladı.

Kauker’ın da kendine göre birkaç favori kalıbı var. “The Sims 4: Island Living şu yaz ayında yeni bitti, her şey çok “Smooshibe” gözüküyor. Smooshibe kelimesini güneş ışığıyla ilgili her şey olarak çevirebiliriz zannımca. Ve de sizlere her zaman “Sul Sul” diyebilirim, ki bunu da “Aloha”msı bir selamlaşma ifadesi olarak açıklayabiliriz.”

Simce hiç mi gramer içermiyor?
Geleneksel dilbilimciler Simcenin gramer kıtlığını sinir bozucu bulabilir. Fakat Kauker’ın ekibi; dili, kuralları dikkate almayan yenilikçi bir bakış açısıyla bizlere sunuyor. Günümüz kültürü, yazı dilini en az konuşma dili kadar anlatımsal kullanmamıza olanak sağlayacak şekilde detaylandırdı ve yeniden şekillendirdi. Vücut dili, ses tonu ve seviyesi artık bilerek yanlış kullanılan büyük-küçük harflerle, kısaltmalı sözcüklerle ve imlayla yazı dilinde karşı tarafa aktarılıyor. Örneğin cümlede hiç noktalama kullanılmayarak aşırı heyecan duygusu veya nefes alamayacak kadar uzun konuşan birinin durumu ifade edilebiliyor.
 
Üst